29 Eylül 2014 Pazartesi

Bu aralar ben...


Son zamanlarda birçok aksilik üst üste geldi hayatımda ve hala da devam ediyor..Aslına bakarsanız uzun zamandır bu böyle...Ama son zamanlarda daha çok batıyor bu durum gözüme...Ne planlarsam ne istersem bir aksilik oluyor ve bütün hevesim, mutluluğum kursağımda kalıyor.İstediklerim, planlarıma göre olmayınca hiçbir şey yapamıyorum, boş boş dolanıyorum etrafta, amaçsızca...İsyan etmek de istemiyorum, korkuyorum sahip olduklarım elimden alınır diye, buna da şükür diyorum...Ama...Aması var işte!


Hayatımda kötü statüsüne koyabileceğim insanların çok mutlu olması, işlerinin yolunda gitmesi sinirlerimi bozuyor.Kesinlikle kendime, iyiyim mükemmelim demiyorum ama bariz kötü insanların bu kadar keyifli olması canımı sıkıyor.Kıskançlık belki bu..Kıskançlık da kötülüktür...Ama ben bunu adaletsizlik olarak görüyorum...Tamam biliyorum bunun öbür dünyası da var ama insanız işte...Neyse yine isyan etmiş olmayayım..Buna da şükür...



Tabi bu tür durumlarda yanımda olan arkadaşlarımla durum hakkında farklı görüşlerimiz oluşuyor...

Dindar arkadaş; Allah sevdiği kullarını sınarmış, bu zorlukların sonunda güzel mükafatlar göreceksin...

Felsefi arkadaş; Çekim yasası yüzünden bunların hepsi!Etrafa negatif enerji yolluyorsun...İçten içe bir şeylerin ters gideceğini düşünüyorsun ve öyle oluyor...

Ben; kesin bir günah işledim Allah beni cezalandırıyor.


Aslında pozitif bir insandım ben, belki de sinir bozucu derece pozitif...Her zamanlar iyilerin kazanacağına inanırdım.Sanırım hala da inanıyorum ama tereddütlüyüm..Çünkü gerçek dünyada iyiliğin, dürüstlüğün bir artı değil eksi getirdiğini düşünüyorum...Kime sorsam, iyi dürüst insanları sevdiğini söylüyor ama kimse gerçekleri duymak istemiyor, onun yerine duymak istediklerini söyleyen insanların yanında oluyor.Doğruyu söylemek, dürüst olmak bir işe yaramıyor yani...Ah bir de iyilik ve kötülük durumu...Deneyimlerimden yola çıkarak söyleyebilirim ki, kime iyilik yaptıysam sağlam kazıklar yedim ve her defasında kötü ilan edildim...Kötüler daha değerli oluyor bence...Ama işte ben duygusallıktan kaybediyorum, iki gözyaşı döksünler insanlara acıyıp onları affediyorum...Sonra her şey tekrar başa sarıyor...Ahh aptal ben!Acımasız olmak için özel ders mi alsam?



Ama sanırım biraz da kötülük var içimde!Kötülerin, yaptıkları kötülüklerin cezasını çekmesini istiyorum!Yaptıkları kötülük bu dünyada da rahat bırakmasın onları..Zaten pembe dizi tarzındaki Kore dizilerinde de kötülerin birden aklanıp paklanıp mutlu olmasına karşıydım, hemen olmasınlar mutlu!Önce yaşattıkları acı kadar acı çeksinler...Anlasınlar neler hissettiğimizi....Çünkü insan bir şeyi ancak kendi yaşarsa anlar...Bir musibet bin nasihatten iyidir.



Anlayacağınız bu aralar hayatımı çok sorgular hale geldim...Etrafımda kimlerin gerekli kimlerin gereksiz olduğu üzerine...Çevremde fazlasıyla işi düştüğünde arayan insan olduğunu fark ettim, aslında bunun daha önceden de farkındaydım ama aldırmıyordum ya da aldırmadığımı düşünüyordum.Ve fark ettim ki aslında o insanlar beni yoruyor..Sadece işleri düştüğünde arayıp bütün hayat enerjimi emiyorlar, sadece onlar var, ben yokum; benim nasıl olduğumun önemi yok...Önemli olan tek nokta; benim onları gıkımı çıkartmadan dinlemem ve gerçekleri değil, duymak istediklerini söylemem...Bu insanlardan yavaş yavaş uzaklaşmam lazım..Aslında o kadar da yakın sayılmam değil mi?

Ama neyse ki çocukluk arkadaşlarım var...Onların yanında hem güzin abla hem de ben diye bir şey var...Kendim olduğumu hissettiğim bir şey...


Bu arada son bir hafta içinde renklitirtil blogunun sahibesiyle dabbe ve 3 harfliler üzerine konuştuk...Normalde korkmuyorum deyip cool cool dolaşan ben son günlerde tam bir korkak haline geldim...Psikolojik olarak gölgeler görmeye başladım..Sırf ses olsun diye bu buz gibi havalarda camı üstten açarak uyuyorum..Sonra gece fırtına,rüzgar, yağmur çıkıyor yine uyanıyorum, korkuyorum...Ahh cool ben...Korku filmlerine de biraz ara mı versem?



Geçen gün aklıma nereden geldi bilmiyorum ama Rapunzel'e taktım.Bu kız kulede, tek başına kilitli...Dışarıda da ejderha var...İyi, hoş..Bu kız nasıl saçlarını yıkadı bunca zaman, şampuanı nereden buldu...Ben saçlarımı belime kadar uzattığımda şampuan yetiştiremiyordum, onun şampuan sponsoru bulması lazım bu durumda..Hem neden bitlenmedi bu kız..Her şeyi geç, biz çocukken neden sorgulamak bunu, nasıl hepimize büyüleyici geldi masal...Sonra geçişi Pamuk Prensese yaptım.Üvey annesinden kaçan, yeryüzünün en güzel kızı ve 7 küçük adam...Neden hiçbiri aşık olmadı ona...Yoksa cüceler?! Sindrella'dan hiç bahsetmiyorum bile, ülkede o ayakkabı numarasına sahip olan tek genç kız! Anlayacağınız o ara nereden estiğini anlamadığım garip sorular aklıma esmişti, onca düşünecek şey varken bunun üzerinde düşündüm..Ahhh realist ben!


Yaklaşık bir ay önce saçımı kestirdim yani kırıklarını aldırmak için kuaföre gittim...Sanırım saçımın kırıklarını aldırmak istiyorum sözü kuaförlere farklı şeyler ima ediyor yoksa iki parmak keseceğini söyleyip bir karış kesmenin başka bir açıklaması olamaz...Neyse ki kökü bende yine uzar değil mi?!Ama evren benimle dalga geçmekte!Kestirdikten sonra karşıma saçları belinden aşağı inen kızların çıkmasını başka türlü açıklayamıyorum!


İştahım yok bu aralar ta ki gece 11'e kadar...O saatten sonra deli gibi bir şeyler yemek istiyorum...Nedense salçalı omlete taktım bu aralar, 11'den sonra 2 yumurta, biraz salça, bir de içine bir ton tuz koyuyorum, 2 güne şişmezsem iyidir...


Çayı şekersiz içmeye başladım bu sıralar...Çok havalı değil mi?Ama biz liptonun demlik poşet çaylarını içtiğimiz için misafirlikte içtiğimiz demleme çaylarda yapamıyorum bunu...Aslında içtiğim 1 bardak çay, çok da sevmem çayı...Şekerli içsem ne olur ki?



İç sesimle anlaşamıyorum bu aralar...Düşününce, bu zamana kadar da hiç anlaşabilmiş değilim...Hayatımda tanıdığım en korkunç şey kendisi...Geçimsizin teki!Sürekli azarlayan,moral bozan bir ses...Bazen benden nefret ettiğini de düşünmüyor değilim...Biraz yapıcı olmasını tercih ederdim ama hakkında çok şey de söylemek istemiyorum..Yine baş başa kalacağız kendisiyle, kurtuluşumuz yok...İyi geçinmek lazım...

Bugünlerde böyleyim...
Bu da böyle içini döken, sakin bir post olsun... 

Bir mucize bekleyen Sawako'dan sevgilerle...



Hiç yorum yok:

Yorum Gönder