3 Mayıs 2014 Cumartesi

The Unborn Child / Sop Dek 2002 / 2011


Olay, bir kız çocuğuna sahip, anne ve babadan oluşan çekirdek ailenin etrafında gerçekleşir.Küçük kızları, Yaimai, sürekli kendi kendine oyunlar oynar ve karşısında sanki birisi varmış gibi konuşur.Ailesi kiminle konuştuğunu sorunca ise, küçük kardeşimle yanıtını alır.Yaimai'nin annesi bu durumu kızı kardeş istiyor olarak yorumlasa da babası yeni bir çocuğa hazır değildir ve Yaimai'nin bunları dikkat çekmek için yaptığını düşünür.Dolayısıyla aldırmazlar.




Bir gece Yaimai, annesi seyyar satıcıdan alışveriş yapıyorken yine kendi kendine konuşarak annesinin yanından ayrılır ve sokak aralarına doğru yürür.Annesi Yaimai'nin yokluğunu fark eder etmez peşinden gider.Yaimai, cesetlerin fırında yakıldığı tenha bir yere gelmiştir, etraf oldukça karanlık ve korkutucudur.Annesi Yaimai'yi bulur bulmaz eve götürür.Eve geldiklerinde de Yaimai, farklı davranıyordur.Annesi, onun bu davranışlarını fark ettiğinde,  kiminle konuştuğunu sorar ve kardeşimle yanıtını alır.Hemen ardından kardeşinin nerede olduğunu sorar ve sırt çantamda yanıtını alır.Annesi sırt çantasını açtığında korkunç bir manzarayla karşılaşır...Doğmadan hayatına son verilen bebek ona, bunu yapanlardan intikam almak için geri dönmüştür.




Yorumlarıma geçelim; filmin ilk 50 dakikası çok yavaş geçiyor, çok sıkıldım!Filmi izlerken düşündüklerim şunlardı;

"Aaa çocuk bacaklarını aldırmamış ama sarartıcı kullanmış, yakın çekimden belli oluyor..."

"Kulakları da biraz fazla kepçe mi ne?"

"Ne biçim baba bu!Çocuk uyurken açık pencereden rüzgar esiyor ama kapatmıyor.Benim babam olsaydı hemen kapatır ve üzerimi sıkıca örterdi"

"Ne esmerlermiş bunlar da..." 

"Zayıflıktan ölecekler..."

"Kesin Tayvanlı kızları korkutmak için yapmıştırlar bu filmi.."

Ve dahası... Düşünün artık ilk 50 dakikada ne kadar sıkıldığımı...


Sonrasında olaylar hızlandı, bir iki sahnede gerildim ama beklediğim gibi değildi.Tam film bitiyor, boşuna izlemişim o kadar demiştim ki hiç beklemediğim bir son çıktı karşıma...Sağ gösterip sol vurdu, kalbimi kazandı :D O yüzden vasat değil, ortalama bir film diyeceğim!Buradan  da ne anladık mühim olan sonlar :)) Hadi iyi seyirler :))


Not: Filmi, sadece afişine baktıktan sonra dikkatimi çektiği için indirmiştim.İzlerken fark ettim, Tayvan dizisi olduğunu...Hemen sesini kapadım çünkü  çok rahatsız ediyor sesleri kulağımı...Dünyada öğrenmek istemediğin tek dil hangisi deseler, hiç düşünmeden Tayvan'ın kullandığı dil derim!Güzel Türkçe'mizin değerini bilelim :)


Not 2: Gerçekten de Tayvanlı kızları korkutmak için yapmışlar filmi...Tayvan dünya genelinde çocuk aldırmada 3. sıradaymış!Bahsettikleri rakamlar korkunç...

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder