Ji Hoon, aşka inanmayan bir psikiyatristtir.Ona göre aşk, beyin feniletilamin ve oksitosin salgıladığında oluşan kimyasal bir tepkimeden ibarettir.Zaten gönül ilişkileri de bir geceliktir.
En yakın doktor arkadaşı Jun Ki ise Ji Hoon'un aksine aşka inanmaktadır ve kör randevuya gider.Jun Ki, kızı görür görmez etkilenir.Kızın adı Hyun Jin'dir, oldukça nazik ve çıtıpıtı bir kızdır fakat yemek yedikleri sırada birden hayalet görerek masadan kalkmak ister.Hyun Jin, Jun Ki'yi kaybetmemek için ona sadece geceleri uyumakta zorluk çektiğini söyler, hayaletleri gördüğünden hiç bahsetmez.Jun Ki ise onu en yakın arkadaşına yönlendirir, Ji Hoon'a....
Ji Hoon, Hyun Jin'i tedavi etmeye başladığında onun kişilik bölünmesi yaşadığını fark eder.Doktor arkadaşı Jun Ki'yi ondan ayrılması için uyarır ama Jun Ki ondan vazgeçmez.
Ji Hoon, ilk başlarda Hyun Jin'i tedavi etmeye çalışır fakat yalnızlığının verdiği acı ve kıskançlıkla amacı değişir.Hyun Jin'den hoşlanmaya başlar ve onu her pazar saat 3de ona gelmesi için hipnoz eder ve olaylar beklenmedik bir hal alır.
Öncelikle hep isyan ettiğim bir şeyi söyleyeceğim;
"Bu film korku filmi değil, psikolojik bir film!"
İsyanımı da ettiğime göre film hakkında görüşlerime geçebiliriz.
Film konu itibariyle güzel, zaten psikolojik filmleri seven ben, bu filmi de konu olarak beğendim.Yalnız filmin akışı çok yavaş, bazen insanı sıkıyor.Bir de gereksiz +18 sahneler olması filmin konusunu gölgede bırakmış.Hani bir kez daha izler misin deseniz izlemem.Ancak zaman geçirmek için izlenebilir bu film...
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder