Jun Isaka, çeşitli lokantaları gezen ve sahipleriyle tanışıp hikayelerini anlatan bir yemek yazarıdır.Son yazısını yazmak için Seul’e gelir.
Sang Jin, Wolf adlı bir müzik gurubunun gitaristidir.Ekip arkadaşlarından birinin kötü çalışıyorsun demesiyle sinirlenir ve gruptan ayrılır.Deli gibi içer ve sabah gözlerini sokakta açar.Sinirlenip bir bira şişesine tekme atar ve şişe Jun Isaka’ya çarpar.Tabi Jun Isaka’nın onu kovalamasıyla olanca gücüyle koşmaya başlar ama ikisinin de pes etmeye niyeti yoktur ve Jun Isaka bu kovalamaca sırasında çuvalla bir şeyler taşıyan bir adama çarpar.Adamın çuvalındaki buğdaylar dökülür.
Jun Isaka, yarım Korecesiyle zararı ödemeyi teklif etse de adam aldırış etmeden oradan ayrılır.Jun Isaka da peşinden onu takip eder.En sonunda kendini Morandang adında Kore kültürünü yansıtan küçük bir lokantada bulur.Çarptığı adam da oranın şefi Sang Woo’dur.Jun Isaka, röportaj yapıp yazacağı yeri bulmuştur.Morandang fazlasıyla ilgi çekicidir ve Morandang ailesinin yaşadıkları ona kendi hayatını hatırlatmıştır.Vefat eden ebebevinler, farklı yerlere dağılan ve görüşmeyen kardeşler....
İlgi çekici olmasına ilgi çekicidir fakat Morandang, kentsel dönüşüm politikalarının içinde yer aldığı için zor durumdadır.Üstüne üstlük bir gün Sang Woo’nun zorbalar tarafından darp edilmesiyle Morandang kapanma tehlikesi yaşar ve ortaya ailenin ailesinin 3. Oğlu Sang Jin çıkar, sağır olma riski taşımaktadır.Bundan sonrası Morandang için yapılan savaştır.
Cafe Seoul, Japon ve Kore ortaklığıyla, aile ve dostluk üzerine çekilmiş oldukça hoş bir film...Günlük hayattan bir parça gibi; biraz dram, biraz mutluluk :) Sakin bir film izlemek istiyorsanız hoş olacaktır.İyi Seyirler...
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder