29 Nisan 2014 Salı

Nasıl bir millet olduk biz böyle?!




Geçen günlerde minibüs yolculuğum sırasında bir olaya şahit oldum.Bindiğim minibüsün güzargahında karşımıza ters yöne girmiş, yabancı plakalı bir araç çıktı.Tabi bizim anlayışlı minibüs şoförümüz olağanca gücüyle bastı kornaya...Zaten ters yöne girmenin stresini yaşayan adam bir de minibüs şoförünün hareketiyle karşılaşınca, ne yapıyorsun sen  dercesine elini havaya kaldırdı.

Sen misin o elini kaldıran?!

Bizim patlamaya hazır minibüs şoförümüz çıldırdı tabi bu hareketi görünce!Bundan sonrası ise tamamen korku filmi gibiydi; yabancı plakalı adam kaçtı, bizim minibüs şoförü ise yabancı arabanın üzerine sürdü minibüsü...Minibüsteki kimse ses çıkaramadı bu olaya, hepsi bayandı, hepsi korktu ters bir tepki almaktan... 

Yabancı plakalı araba, minibüsten farklı bir güzargaha girmesi sonucu kurtuldu ama bizim minibüs şoförünün siniri geçmedi, minibüsün içinde yolcu olmasaydı adamı takip etmeye devam edecekti, sonrasında neler olacağını Allah bilir... 

Bir insanın canına kastetmek bu kadar kolay olmamalıydı!Ama öldürmek moda olmuş durumda!Her gün haberlerde bir cinayet haberi dolaşıyor...

Artık, 5 TL için bile adam öldürmeye çekinilmiyor!

Bayan eski sevgilinin veya eşin, sevgilisinden-kocasından  ayrılma gibi bir lüksü yok, olursa hemen cezası kesiliyor!
Sevgilisiyle ilişkisine tanık olan çocuğunu öldürmeye çekinmiyor bir anne...

Bir kez daha seçilemeyen eski muhtar, yeni muhtarın canını alarak tebrik ediyor!

Takımı kaybettiği için, rakip takımın taraftarını öldürüyor, bir başka taraftar(!)

Trafikte onu sollayan motosikletliyi, gözünü kırpmadan ezip geçiyor, bir sürücü...

Çocuk tecavüzleri, ölüm...

Mutlu bir haber göremez olduk!

Hani biz milletçe hoşgörü sahibiydik, hani biz müslümandık!Allah'ın verdiği canı sadece Allah alabilirdi!Bir insanın canını almak bu kadar kolay mı?

Ne oldu bize böyle...


27 Nisan 2014 Pazar

The Five / 2013


Eun A, 14 yaşında bir kız çocuğuna sahip evli bir bayandır.Kızı Ga-young'ın 14. doğum günü için birlikte alışverişe çıkarlar.Ga-young, bu alışveriş sırasında bir arkadaşı olan Chae Young  ile karşılaşır.Chae Young, kendisinden büyük bir adamla onu gören Ga-young'ı fark eder ve onu kimseye söylememesi için tehdit eder.



Chae Young, para karşılığında birlikte olmak için gittiği adam tarafından canice öldürülür, fakat kimsenin bundan haberi yoktur.Ertesi gün Ga-young annesiyle birlikteyken Chae Young'ın yanında gördüğü genç adamı tekrar görür ve yanına giderek,  onları gördüğünü ve Chae Young'ın dediği gibi bu olaydan kimseye bahsetmediğini söyler.Yani kendini ele verir.Genç adam Chae Young'ın evde olduğunu isterse onu görmek için arkadaşının yanına götürebileceğini söyler fakat Chae Young'ın annesi Eun A' nin gelmesiyle planı suya düşer.



Genç adam, artık fark edileceğini bilmektedir ve dikkatli şekilde Eun A ve kızının  bindiği aracı inceler.Eve gittiklerinde Eun A ve ailesi her şeyden habersiz birlikte doğum gününü kutlarlar.Doğum günü merasimi  sona erdiğinde, o genç adam eve gizlice  girip Eun A'nın ailesini katleder.



Eun A, bu olaydan ağır yaralı olarak kurtulur ve uzun süre kendine gelemez.Kendine geldiğinde artık tekerlekli sandalyeye mahkum olmuştur ve hayatta kaybedeceği tek şey canıdır.Eun A, canını ortaya koyarak o genç adamdan intikam almak için 4 kişiyle anlaşma yapar.Anlaşmaya göre bu kişiler, Eun A'nın o katile ulaşmasını sağlayacak ve karşılığında ailelerindeki hastalar için Eun A'nın organlarını alacaktır.




Eun A, oldukça zeki olan bu katile ulaşıp intikam alabilecek midir?

Peki Eun A'nın anlaştığı bu 4 kişinin her biri sunulan şartlara uyacak mıdır?




Film hakkımdaki görüşlerime gelecek olursak; her şeyden önce film 123 dk, yani süresi iki saati geçiyor.Bu iki saatin bir saati, resmen işkence gibi!Bir türlü geçmek bilmiyor!Aslında film, konu olarak kötü değil, gereksiz uzatmalar  insanı boğuyor sadece...Onun dışında filmdeki en çekici şey katil, psikopatlardan mı hoşlanıyorum ne?! :D Sonuç olarak, katili görmezden gelirsek, bu film zaman geçirmek için izlenebilir ya da ilk bir saatini atlayıp öyle izleyin, daha çekici gelecektir.İyi Seyirler!!  



26 Nisan 2014 Cumartesi

Blog için dikkat çeken eklentiler


Biliyorsunuz, belirli zaman aralıklarıyla, aslında fırsat buldukça, blogumda eskiden kullandığım eklentileri ya da kullanmakta olduğum eklentilerin benzerlerini paylaşıyorum.Bilmeyenler buradan paylaşımlara bakabilir.

Bu günü de blogumda en çok sorulan sorulardan biri olan, bloguma eklediğim dikkat çeken,sevimli eklentileri nasıl ve nereden eklediğime ayırdım.Aslında paylaşacağım, bu eklentilerin hepsini kullanmadım ama kullanmak isteyenlerin olabileceğini düşünüyorum.Bu paylaşımı daha sonrasında belki part2, part 3 olarak çoğaltabilirim çünkü bilgisayarıma format atıldığı için birçok veriyi kaybettim, tekrar buldukça paylaşmayı düşünüyorum :)Neyse paylaşımlara geçelim:)

*Kullanmadığım ama çok beğendiğim bir eklenti insan saatler :) Çok şıklar! Siteye girdiğinizde görselin altındaki kodu html olarak blogunuza eklemeniz yeterli! İnsan saatlerin sitesi için tıktık.




*Bloga sevimli yukarıdan sarkan süsler, hareketli gifler ekleyebileceğiniz hoş bir site widgetindex...Aşağıdaki eklentileri kullanmak için tek yapmanız gereken resmin üzerine tıklamak ve açılan sayfada sizin için uygun olan kodu seçip Html olarak blogunuza eklemek...Sitede birçok eklenti var ama benim hepsini yazmam mümkün değil.Bu yüzden dikkatinizi çekeceğini düşündüğüm iki eklentiyi paylaşıyorum, gerisi için siteyi biraz karıştırmanız yeterli olacaktır.

Sol taraftaki gifleri kullanmak için tıktık. 

Kpop Welcome to my blog gifleri için tıktık.


*Daha önce severek kullandığım ifadelerin bulunduğu başka bir site "Milkysmile emoticon" Görseller aşağıdaki şekilde...Beğendiğiniz resme tıkladığınızda, resmin farklı ifadelerle giflerini göreceksiniz ve beğendiğiniz gifin altındaki kutucuktaki kodu html olarak blogunuza ekleyeceksiniz hepsi bu :) Gifleri eklemek için siteye tıktık.




*Yukarıdan sarkan, uzak doğu rüzgar zilleri, blogunuz için hoş bir eklenti olabilir, aynı zamanda zil sesi de çıkarıyor.Görselerden biri aşağıdaki şekilde...Blogunuza resimlerin altında bulunan html i eklemeniz yeterli...Uzak doğu rüzgar zilini eklemek için siteye tıktık.



*Çok farklı bir site Daisypath, yaptıkları eklenti bir tür geri sayım üzerine; doğum günü, nişan, evlilik, mezuniyet gibi birçok şeyin özel gününe geri sayım ayarlayabiliyorsunuz.Yapmanız gereken siteye girdikten sonra geri sayım yapacağınız alanı seçmek ve sonrasında onu özelleştirmek...Özelleştirme bittiğinde en son sayfada tek yapmanız gereken "Code snippet: HTML, Used for some forums." başlığı altında çıkan Html i blogunuza eklemek:) 
Daisypath geri sayım eklentisi için siteye tıktık.



Şimdilik paylaşacağım eklentiler bu kadar, umarım işinize yaramıştır, güle güle kullanın! :) Herhangi bir sorununuz olursa bu yayının altında sorunuzu bırakabilirsiniz.

Not 1: Html eklemek için; kopyaladığınız kodu, yerleşim>gadget ekle>html/java s. seçtikten sonra açılan boş alana yapıştırıp kaydetmeniz gerekmektedir.

Not 2: Lütfen soru sorarken link paylaşımı yapmayın, yorumunuzu yayınlamam dolayısıyla cevap alamazsınız.

24 Nisan 2014 Perşembe

Benton-Snail Bee High Content Steam Cream


Snail Bee High Content Steam Cream,  Benton markasına ait Koreli bir ürün ve nemlendirici bir kremdir ama bizim bildiğimiz nemlendirici kremlerden tamamen farklı bir yapıda...Vaatleri diğer  Kore menşeli ürünlere benzer nitelikte.Vaatleri maddelersek;

*Cildi beyazlatma
*Akne düşmanı hem kuru hem yağlı cilde uygun (hassas ciltlere uygun)
 *Yaşlanma belirtilerini azaltma
*Kızarıklığı azaltma
*Cildi parlak gösterme
*Tahriş etmez
*Yağlandırmadan nemlendirir



Snail Bee High Content Steam Cream'in ismini Türkçeye çevirdiğimizde "Benton Salyangoz Arı Yüksek İçerik Buhar Krem" diye bir karşılık çıkıyor.Tabi bu da insanı şaşırtıyor, buhar kremi de tam olarak ne oluyor diye...Bu isim aslında yapıldığı işlemden ortaya çıkıyormuş şöyle ki Snail Bee High Content Steam Cream, üretilirken içeriğindeki maddelerin daha etkin kullanabilmesi için yüksek ısıda buhar enjekte edilerek üretiliyomuş, böylelikle hem kremsi dokusu korunmuş hem de hassas ciltlere uyumlu olması sağlanıyormuş :)


Snail Bee High Content Steam Cream'in asıl görseli yukarıda gödüğünüz resimdeki gibi...Bendeki W2beauty alışverişim sırasında gönderilen testerlardan biri, fark ettim de ne çok tester göndermiş Alice bana,  dedim eski yazılarıma bakınca:)



Snail Bee High Content Steam Cream, hakkındaki kişisel görüşlerime gelince;

Ürün beyaz renkli ve kremli yapıda ayrıca oldukça da yoğun bir formülü var.Testerdan bile iki kullanımlık ürün çıkabilir, düşünün artık :) Onun dışında çok hafif bir kokusu var, yok denilecek derecede az ve bu krem cilt tarafından kolayca emiliyor.Cilde bilindik kremler gibi yağlı ya da kirli bir his vermiyor ama aynı zamanda nemli kalmasını sağlıyor.Bir nohut tanesi kadar aldığınız ürün tüm yüzünüze yeterli oluyor.

Hepimizin artık cilde iyi geldiğini kabul ettiğimiz salyangoz salgı özü de bu kremde yer almakta, bilindiği üzere salyangoz salgı özü cildin yenilenmesine katkıda bulunuyor.Bir önceki benton tonikte bahsettiğim ama ayrıntılara girmediğim arı venom da içermektedir, bu ürün önemli ölçüde yara iyileşmesini artırmakte etkilidir ve arılar üzerinden elde edilir.Daha bunun gibi birçok doğal malzeme içermektedir ama Asit içermez!

Ürün tester olduğu için etkilerini uzunca gözlemleyemedim ama karma bir cilde sahip olan ben şunu söyleyebilirim ki, uyguladığınızda cildinizde bir yağ tabakası hissetmiyorsunuz ve herhangi bir yanma ya da tahrişte oluşmuyor :)

Uygulama:

Gece yatmadan önce temiz cildinize, bir nohut tanesi kadar uygulayın.Akşam son rutin bakım niteliğinde(Önemli olan güneş olduğunda kullanmamak)

İçerik:
Salyangoz Salgı Süzüntü , Gliserin , Butilen Glikol , Cetyl etilheksonat , Cetearyl Olivate , Sorbitan Olivate , Sodyum Hyaluronat , Niasinamit , Stearik Asit , Behenil Alkol , Phytosqualene İnsan Ogliopeptide - 1 , Arı Venom , Arbutin , Adenozin , Helianthus Annus ( Ayçiçeği ) Tohum Yağı , Carthamus tinctorius ( Aspir ) Tohum Yağı, Argania Spinosa kernal Petrol , gliseril stearat , Arginin , Karbomer , Üre , Tocopher Yaprak Özü, Salix Alba (Söğüt Kabuğu ) Özü, Ulmus campestris ( Elm ) Özü , pentilen Glikol , Zanthoxylum Piperitum Meyve Özü , Pilsatilla Koreana Özü, Usnea Barbata ( Liken ) Özü

Ürünün gerçek boyutuna göz atmak için tıktık.

W2beauty, Kore menşeli ürünleri rahatlıkla bulabileceğiniz bir site...Sipariş ettiğiniz ürünler gümrükte hiçbir sorun yaşamadan rahatlıkla geçiyor ve evinize teslim ediliyor.Üstelik sitede freeship özelliği de var(kargo ücreti yok!)

Siz de Kore menşeli ürünleri, Kore'den sipariş edebileceğiniz site olan W2beauty'e 07565312 koduyla kaydolun ve 30$ ve üzeri alışverişlerde 5$lık indirim kazanın!Kayıt olmanızın hemen ardından facebook sayfasını beğenirseniz 1$lık daha indirim kazanacaksınız ve toplam kazancınız 6$ olacaktır.Ayrıntılı bilgi almak için  önceki yazıma tıktık.


Nasıl kayıt olurum, nasıl alışveriş yaparım, W2beauty'nin avantajları nelerdir? sorularının cevabı için tıktık.

Alışverişimin tamamını görmek için tıktık.

 Missha M Perfect Cover BB Cream hakkındaki yazım için tıktık. 

A'pieu Kissable Tint Stick hakkındaki yazım için  tıktık.

Etude House Bling Bling Eye Stick hakkındaki yazım için tıktık. 

Shara Shara Fresh Girl's Heating Pore Clear hakkındaki yazım için tıktık.


Aloe Bha Skin Toner hakkındaki yazım için tıktık.

BENTON - Snail Bee High Content Essence hakkındaki yazım için tıktık.

W2beauty'nin sayfasını ziyaret etmek ve ürünlere göz atmak için tıktık.


!Uyarı:Türkiye'deki gümrük yasağından Alice'e bahsettim ama siz yine de her ihtimale karşı, leave mesaj kısmına
"koregunluklerim.blogspot.com"s owner Sibel from Turkey sponsored me and said that I won't have any problems about custom issues as long as I mention her name " yazarsanız hiçbir sorun yaşamazsınız.


Son olarak Alice yine facebook sayfasında harika bir çekiliş düzenliyor, kaçırmamak için W2beauty'nin facebook sayfasını beğenin!(facebook için tıktık.)

Herkese mutlu alışverişler ve bol şanslar!! 



23 Nisan 2014 Çarşamba

A Reason to live / O-neul / 2011



Da Hae ve nişanlısı, yakın bir zamanda evlenmeyi düşünen ve birbirlerini çok seven genç bir çifttir.Birlikte zamanlarını geçirdikleri bir gün Da Hae'nin nişanlısının arkadaşı çok içerek, Da Hae'nin nişanlısını arar ve nişanlısı arkadaşını sızdığı yerden almak için Da Hae'nin yanından ayrılır.Bu ikisinin birbirlerini son görüşüdür.Tam da Da Hae'nin doğum gününde nişanlısı trafik kazasına kurban gider.




Da Hae, katoliktir ve inançları gereği nişanlısına çarpan 15 yaşındaki çocuğu affeder hem de onunla hiç karşı karşıya gelmeden!Çocuk hakkında suç duyurusunda bulunmaz, hep onu affettiğini düşünür ta ki katolik kilisesi tarafından ölüm cezalarının kaldırılması için belgesel düzenleyene kadar...Bu belgesel onu inançlarını ve duygularını sorgulamaya itecektir.





Filme bayıldım, hem de iki saat civarında sürmesine ve olaylar yavaş ilerlemesine rağmen!Çok sinirlendim izlerken, bazen üzüldüm bazen gülümsedim.Dramatik senaryoları sevmeyen ben, bu filmin bitmeyip sürmesini istedim.

İlk başta Da Hae'nin o sebepsiz affı delirtti beni...Hele o Katolik Kilisesinin sürekli suçluları korumaya yönelik politikalar izlemesi, kurbanların ailelerinin ne düşündüğünü ne hissettiğini umursamadan affetmesini beklemesi(!) acımasızlıktı bence...

Sonra kendimi birden Da Hae'nin duygu karmaşasının içinde buldum."Ben olsam ne yapardım böyle bir durumda, ne hissederdim" diye düşünmeden alamadım kendimi...






Genç liseli kız vardı bir de, Da Hae'ye neşe olan...Biraz da o itti Da Hae'yi yaşadığı bu durumu sorgulamaya...




Fakat onun hayatı da mükemmel değildi;yaşadıklarıyla, sebepsiz eziyet çekmesiyle, neden sorusuna cevap alamamasıyla...


Hiçbir şeyi sorgulamadan affetmek Da Hae'yi daha çok mutsuz etti.Belki sorgulasaydı da mutsuz olacaktı ama bu kadar acı çekmeyecekti ve de daha kötü sonlar hazırlamayacaktı başkaları için..."Bazen düşünmeden yaptığımız bir iyilik, tabi buna iyilik denilirse, bir başkasının hayatını mahvedebilir" dedim bu sahnede, içimdeki Pollyannayı sertçe uyararak...










Kendilerini suçluları kurtarmaya adamış, bu rahip ve rahibe vardı bir de...Öldürmek istedim onları!Dini, temsil eden kişilerin adaletin, masumum yanında olması gerekmez miydi? 


Umutsuzluk, umut her şey vardı bu filmde...İzlemelisiniz...

İzleyenler için aklıma takılan birkaç soru var:

"Liseli kızın babası, psikopattı tamam!Peki ya annesi ya abisi?Peki ona ne oldu sonunda..."

"Peki siz affedebilir miyiz?Sevdiklerinizi acımasızca hayattan koparan birini... Ya da birini sebepsiz affetmek huzur içinde yaşamanızı sağlar mıydı?"



18 Nisan 2014 Cuma

Annemin Amigurumi Bebekleri

Daha önce annemin benim mızmızlıklarıma dayanamayıp amigurumi bebek örmeye başladığından bahsetmiştim :) İlk başta oflaya puflaya başlamasına ve "Sawako strese soktun beni!" diye söylenmesine rağmen zamanla ördüğü bebeklerden zevk almaya başladı :) Hatta yaparken stres attığını bile söyledi:)


Yaptığı ilk bebeğin sapık gibi etrafa bakındığından şuradaki yazımda bahsetmiştim. (yazı için tıktık.)

Benim bu  memnuniyetsizliğimden olacak ki bana yeniden bir bebek örmeye karar verdi ve aşağıda gördüğünüz esmer bebeği benim için yaptı.


Tabi bebeği gören herkes, annemden bebek istemeye başladı.Annem bu durumla baş edemeyeceğini düşündüğü için benden başka kimseye bebek öremeyeceğini söyledi.Ama dayanamadı, çok sevdiğimiz kuzenimin kızına doğum günü hediyesi için aşağıdaki bebeği yaptı.(Köylü güzeli adlı çalışması, dudaklarını da büyük yapalım farklı olsun dedi :D )



Tabi bunlar da annemi kesmedi. Yine çok sevdiğimiz bir komşumuzun kızı için de aşağıda gördüğünüz bebeği yaptı.(Hem şapkalı hem çantalı pembeli kız :D )



Yaptığı bebekleri etrafımızda çok beğendiler, annem de keyif almaya başladı durumdan...Ama bu bebek istemelerin bir sonu gelemedi ve bir komşumuzun "Neden satmaya başlamıyorsunuz?" sorusuyla "Neden olmasın ki?" diye düşünmeye başladık.Sizce bebekler nasıl olmuş ve online olarak satmalı mıyız annemin bebeklerini?Fikirlerinizi bekliyorum :)


Not: Örülen her bebek annemin kendi eseri, bir katalogdan ya da herhangi bir yerden bakmış değil...O yüzden bebeklerin herbiri bir diğerinden farklı ve tamamen örgüden oluşmakta! :) 

17 Nisan 2014 Perşembe

I Wish I Had A Wife / Keşke Bir Karım Olsaydı / 2001


BongSoo bankada çalışan ve aklını evlilikle bozmuş, 29 yaşında genç bir adamdır.Öyle ki sürekli kamerayla videolar çekip gelecekteki olmayan eş adayına övgülerde bulunur.Yalnız olduğunu her mekanda hisseder, metroya bindiğinde metro bir saat boyunca bozulduğunda herkes yakınını arayıp haber verir ama BongSoo'nun haber verebileceği kimsesi yoktur.Onun dışında her gün işine tam saatinde gider ve herkesten fazla mesai yapar ta ki en yakın ev arkadaşının evleneceğini duyana kadar...Ondan sonra çok umursamaz işleri...




Öğretmen Jung, ilkokul öğretmenliği yapan gösterişsiz bir bayandır.Gösterişsizliği, çocuklar arasında alay konusu bile olmuştur.Bir gün sınıftaki küçük kıza neden ağladığını sorduğunda, "size benziyormuşum" cevanını bile alır.Ayrıca BongSoo'ya takıntılıdır, onu gördüğü her yerde kendini belli edebilmek için elinden geleni yapar ama BongSoo onunla ilgilenmez.



Öğretmen Jung, yılmadan, usanmadan, gurur yapmadan BongSoo'nun karşısına tekrar ve tekrar çıkacaktır.

Peki BongSoo'nun dikkatini çekebilecek midir?




Filmi uzun zaman önce indirdiğim filmler arasında buldum.Romantik komedi türünde bir şeyler izlemek istediğim için hemen göz attım filme...İlk başta birkaç eğlenceli sahne karşıma çıktı, sonrası benim için hüsrandı.Film fazlasıyla sakin, sanki hayattan bir kare gibi ama fazla hayattan!Çok sıkıldım izlerken :) Ancak zaman geçirmek için izleyebileceğiniz bir film olabilir, tabi bu benim kişisel görüşüm çünkü filmi beğenenler de olmuş :)Tercih sizin, iyi seyirler!