26 Mart 2014 Çarşamba

Allah'ım neden bu kadar şanssızım!


Daha önce şurada bahsettiğim şizofren oda arkadaşım hakkında yaşanmış, tamamen gerçek olan bir hikayedir...

Hani hayatımı yazsam roman olur derler ya benim de öyle...Sizin için komedi tadında benim içinse dram-gerilim türünde...Neden mi?

Geçmişe dönüş, buğulu görüntüler...

Yıllar önceydi, dayımlardan geri dönüş yolunda açıkmış ve her yerde ısrarla burger king arıyorduk.Kardeşim ve ben, burger kingi bulamadıkça geriliyor, babam ise ısrarla her  dolanışımızda askeriyeyi gösterip "Bakın acemi birliğimi burada yaptım"diyordu.Ergenliğim ve açlığımın etkisine daha fazla dayanamayıp "Ne kadar lanet bir yermiş burası!"dedim suratımı asarak...

Hoooooop.... Aradan 2 ya da 3 yıl geçti, üniversite sınavıma girdim ve sonuç açıklandı.Sen misin kızım Sawako o lafı söyleyen dercesine pat diye o şehre düşmüştüm ve kaderim bu noktada tamamen değişti.


Kayıt olmak için o lanetler okuduğum şehre gittim.Bütün yurtlar dolmuştu ve ailem beni devlet yurdunda bırakmak istemiyordu.Dersanemin yönlendirmesiyle mecburen 3 ayımı geçirdiğim o  yurda düştüm ama benim için 3 ay değil 3 yıl gibiydi.Ailem daha fazla yaşanılan duruma dayanamayıp beni, şans eseri dönem ortasında yer açılan devlet yurduna yazdırdı.Burada ilk günlerim harikaydı.6 kişilik odada iki kişiydik, oda arkadaşım da sınıf arkadaşımdı.Beraber gülüyorduk, beraber korkuyorduk.Her şey harikaydı, tabi pembe dizilerdeki gibi harika bitmedi; dönem sonunda odaya bize yalvararak 3 tane 2. öğretim kız geldi.Odalarında sorun yaşadıkları için sadece sınav vakti odamızda kalacaktılar, yani öyle anlaşmıştık.Biz ilk başta 1.öğretim olduğumuz için bu duruma, hoş bakmasak da hallerine üzülüp odamıza kabul ettik ve sorunsuzca dönem bitti.



Ta ta tadammm...Yaz tatili bittiğinde bizi odada yine o kızlar bekliyordu ve bu sefer hiç de öyle masum değillerdi.Biz odaya girer girmez, söyledikleri ilk şey "Artık burası bizim de odamız" oldu.Sonrası malum zaten gece 3-4lere kadar uyumamalar, bizi odadan göndermek için sorun çıkartmalar...Tabi bu sürede biz de boş durmadık madem onlar bizi uyutmuyor, biz de onları uyutmayız diyerek sabahın 7sinde dolapları çarpmalar, misilleme yapmalar...Baktım bunun sonu yoktu ve üniversiteden her eve döndüğümde yorgunluktan uyuyakaldığımı gören aileme yeni bir çözüm yolu önerdim: 

"Aparta çıkartın beni..."



Buraya kadar her şey trajedi kıvamındaydı...Buradan sonra ise işin gerilim kısmı başlıyordu.Dönemin bitmesine 2 ay kala tam 1 Nisan'da aparta yazıldım, çantalarımı aparta bırakıp 2 günlüğüne evime gittim.Okuduğum şehre dönüp odama eşyalarımı yerleştirdikten sonra, beni çağıran kızların yanına tanışmak için oturdum.İçlerinden biri, kendisi benim dördüncü sınıfta oda arkadaşım olacak, SN diyelim ona , dayanamayıp "Oda arkadaşın şizofren" dedi.Diğerleri hemen onu susturmaya çalıştı ama nafile!Konuşmalar hatırladığım kadarıyla şu şekildeydi.

"Oda arkadaşın şizofren!"

"Nasıl yani?"

"Mit'in beynine çip yerleştirip onu takip ettiğini düşünüyor!"

"Milli Güvenlik Teşkilatının mı?"

"Evet, onunla ilgili bir kitap okumuş ve ondaki her şeyi gerçek sanıyor!"

Bu sefer diğerleri de giriyor konuşmaya;

"Gizlice odasına girip kitabın sonunu okuduk!Sonunda herkesi öldürüyor!"

"Tamam çok komik, daha önce de 2 yurt değiştirdim yenilere yapılan şakalara alışığım.Neyse benim uyumam lazım"

"O zaman mini buzdolabını neden odaya koymadığını sor!"

"İyi geceler"


O güne kadar 2 yurt değiştirmiş sonunda 3.sünde karar kılmış daha doğrusu kılmak zorunda kalmış, final zamanı yaklaştığı için başka hiçbir yerde oda bulamayacak benim için konu basitti; "Yeni gelenlere yapılan saçma sapan şakalar!" Ertesi gün ders dönüşü odamdaki şizofren olduğu düşünülen kıza, kendisine X diyelim neden X dediğimi sonra açıklayacağım, buzdolabını odaya almak istediğimi, en büyük hobilerimden birinin gece yemek yemek olduğunu söyledim.Ne cevap verdi biliyor musunuz?

"Buzdolabının sesi beni rahatsız ediyor, uyuyamıyorum.."

Bu cümleden de anlaşılacağı gibi kız normaldi ama ben o kadar normal değildim! Israrla buzdolabını odaya almak istedim ve gizlice apart yöneticisiyle konuşup buzdolabını odaya almasını söyledim.Kaşındım!



Apart yönetici bir bahane bulup dolabı odaya aldırdı ve tuhaflıklar başladı, uykusunda sayıklamalar, kötü rüyalar görmeler, tuhaf davranmalar...Tabi ben de yavaş yavaş korkmaya başladım, odanın kapısını kilitletmedim mesela, gece uyanıp lavaboya gitmem gerekiyor diye... Aslında 3 kişilik olan ama 2 kişi kaldığımız odada ranzada X'in üst katında kalmak yerine, kapıya en yakın bazada uyumaya karar verdim.Tabi kızlar her geçen gün bana yeni şeyler söylemeye devam ediyorlardı.

"Benim kapım kilitlenmiyor, o yüzden kapının arkasına patates çuvalı koyuyorum"dedi biri

"O yokken yatağının altına bak, bıçak falan olmasın"dedi  bir diğeri..

"Nasıl hala o odada uyuyabiliyorsun?!Ya sana zarar verirse..."
...

Konuşmalar bu şekilde devam ediyordu ve benim üzerimdeki korku her geçen gün ortada kanıt olmamasına rağmen daha da artıyordu ve bir gece her şey tamamen tuhaflaştı.

"Çok şanslısın Sawako, herkesle aran çok iyi.Benim hiç arkadaşım yok" dedi X, gecenin bir yarısında

"Kaynaşmaya çalış bir sorun olmaz o zaman" dedim hemen uyumak için

"Sana bir şey anlatmam gerekiyor!"dedi ve ben de korku çanları çalmaya başladı.


"Anlatma X, yarın sabah 8'de dersim var.Uyumam lazım"dedim korkmaya başlayarak.

Konuşmanın devamı şu şekilde gelişti.

X:Benim bir sevgilim vardı.

Sawako: Hımm, ne kadar çıktınız?

X:Çıkmadık.

Sawako:Çıkma mı teklif etti?

X:Hayır.

Sawako: O zaman nasıl sevgili oluyorsunuz?

X:Gözgöze bakışmak da çıkmak değil midir Sawako ama o bana çok kötü şeyler yaptı.

Sawako:Ne gibi şeyler?

X: Onlar çok zengin, fabrikatörler ve bir gün beni kaçırdı, MiT ile anlaşıp beynime çip yerleştirdi.Bu minidolabın cızırtısıyla bana beyin sinyalleri gönderiyorlar.Bir gün ben abisi ve onla bir masada oturuyorduk.Abisi bana terbiyesiz bir teklifte bulundu.

Sawako:Beyin sinyaliyle mi?

X:Evet!"Benimle yatar mısın? "dedi!

Sawako: X yanlış anlama ama hiç antidepresan kullandın mı? Bence bir doktora gitmelisin.MİT, senin benim gibi insanlarla uğraşmaz, bence senin aklın karışmış...

X: Gittim, kullandım ama bir şey olmadı.

Sawako:Neyse hadi uyuyalım.


Korktuğum bir gerçekti ama şöyle bir şey vardı ki uykusuz kaldığımda biri beni bıçaklasa bile umurumda olmazdı.Ertesi gün dersten çıkar çıkmaz aparttaki kızların yanına koştum.

"Anlattıklarınız doğruymuş ve ne yazık ki apartta başka oda yok!" dedim oflayarak

"Her şeyi duvara bardak koyarak dinledik " dedi SN gülümseyerek

"Aptal mısın kızım sen?İlk önce seni mi öldürmesini istiyorsun!Psikologa git de ne demek?!Doktor musun sen?!" dedi biri

"Artık ilk aday sensin!" dedi SN pis pis sırıtarak

"Sanırım 2. de SN!" dedi diğeri ona bakarak ve SN'nin yüzündeki gülümseme yok oldu.



Tabi ben bir hafta boyunca her gece korkarak yattım. X'in kızlar benim hakkımda bir şey söylüyorlar mı sorularını her defasında cevapsız bıraktım ve hafta sonu gelir gelmez hemencecik evin yolunu tuttum.Olanları anneme anlattığımda verdiği tepki basitti.

"Bu 3.yurdun Sawako!Daha bir hafta oldu!"

"Ama anne kız bir tuhaf!Ya bıçaklarsa beni?!"

"Doğru düzgün durursan kimse sana bir şey yapmaz!"




İki günlük hafta sonu tatilim sonunda, annemden de yüz bulamayarak, paşa paşa aparta geri döndüm.Odaya girdiğimde, yeni bir sürpriz bekliyordu beni...

Ta ta tadaaaam; yeni bir oda arkadaşı!Yeni oda arkadaşım benim gittiğim gün odama yerleşmişti ve bana anlatılanların hepsi tabi ki ben gelmeden ona da anlatılmıştı.

"Tüm bunlar gerçek mi?" dedi tanışır tanışmaz

"Bana kendisi anlattı" dedim yeni bir oda arkadaşımın olduğunu öğrenmenin mutluluğuyla

"Ben burada kalamam, başka bir aparta ya da odaya gideceğim!" dedi hemen söylenerek

Ama benim yeni oda arkadaşını kaybetmek gibi bir niyetim yoktu.Yeni oda arkadaşı=%50 daha az tehlike demekti ya da öyle sanıyordum.Neyse yeni oda arkadaşıma da H diyelim kısaca, kızı binbir türlü lafla ikna ettim, zaten gidecek başka bir yeri de yoktu.1 ay sonra finaller vardı :))

Biz bu süre içinde fazlasıyla kaynaştık, X de eşlik etti bize...Papaz kimde oynardık mesela...Oyun başlar, başlamaz herkes birbirine şüpheli gözlerle bakarken

"X, papaz sende değil mi?" diye sırıtırdım

O da hemen "Offf Sawako neden söylüyorsun?!" deyip bana gıcık olurdu.

Ben her tur bunu söylerdim, X de her tur bunu yerdi.Resmen kitabın sonundaki gibi öldüreceği ilk kurban olmak için çırpınıyordum.


Tabi X ile aramız her zaman böyle güzel ve eğlenceli gitmedi.Gün geçtikçe hepimiz gerilmeye başladık çünkü SN 'in bize her şeyi anlattığını öğrenmişti bir kere!Biz mutfakta kızlarla hep beraber otururken aniden yok oluyordu ve birden pat diye ortaya çıkıyordu;"Benim hakkımda konuşuyorsunuz değil mi?"diye... Meğersem hanımefendi elinde bardakla duvarı dinliyormuş.Bu da git gide bütün kızları germeye başlamıştı.


Yine böyle ortadan kaybolup odaya gittiği ve bütün kızların odalarına dağıldığı gün, ben ve H odanın kapısını açtığımızda şoka girdik.X, karanlık odada yastığının üzerine oturmuş duvara dönük bir şekilde kulağında kulaklıklarla oturuyordu, hiçbir yere bağlantısı olmayan boş kulaklıklarla... Ve biz ışığı açtığımızda hemen kafasını bize doğru çevirdi, aynı korku filmlerindeki gibi...



Geceleri sayıklamalarına alışmıştık ama bu durum her geçen gün bizi daha da ürpetiyordu.Bir gece saat 3 gibi bir çığlıkla uyandım.

"Kızlar beni kurtarın!"

Uyanıp doğrulduğumda X ranzanın birinci katından halının üstüne düşmüş yatıyordu ve ben donup kalmıştım.Sonrasında yaşanılanlar şu şekildeydi:

H: Işığı aç!

Sawako:...

H:Sawako ışığı aç!

Sawako:...

H:Geri zekalı sana ışığı aç dedim!

Kendime gelip kalktığımda ışığı açtım.X ranzanın birinci katından halıya fırlamasına rağmen koca bir yara oluşmuştu kolunda...

"Yine ne oldu?" dedi H sinirlice

"Kızlar yatağımın yanında bir çocuk vardı ve korkunç gülümsüyordu!"

"Hayy Allah'ım ya!Sawako ışığı söndür uyuyalım!"

Bütün gece ne H ne de ben hiç uyuyamadık.X, çoktan uykuya dalmış ve horlamaya başlamıştı bile.Bizse birbirimizle mesajlaşarak kaçış planları yapıyorduk.Her planda benim işim kolaydı, kapının en yakınındaki yatakta olduğum için hemencecik kaçıyordum ve H her defasında kurban oluyordu :D 


Bu kabuslar, bağırmalar devam edince, aramız daha da gerildi ve en sonunda X tek kişilik odada kalan bir kızla, ona da T diyelim, yer değiştirdi ama benim çilem bitmedi.Kaldığımız odanın kapısının yarısı cam olduğu için arada karanlıkta belirip cama yapışıyor ve Recep İvedik ifadesi yapıyordu.Daha fazla dayanamayıp kapının camını gazeteyle kapladım, odayı her gece kilitledim ve o bana her defasında daha fazla uyuz olmaya başladı.Öyle ki sürekli "Sawako benim hakkımda konuşuyor, Sawako böyle yapıyor" falan diye etrafta konuştuğunu duymaya başlamıştım.



"İnsafsız aparta bir yatmaya geliyor gibi bir şeyim, hangi ara dedikodunu yapacaktım!" demek istedim ama diyemedim.

Tabi sadece bana değil başkalarına da sarmıştı.Mesela bir gün T'ye, hepimiz "Vücut ölçülerin güzel" dedikten sonra "Ben de fena sayılmam" demişti ve kimse ses çıkarmamıştı.Sonra T'yi lavaboya giderken kıstırmış ve ona;

"Neden kimse bana sen de güzelsin demedi?!Bana bizim oralarda esmer güzeli derler" deyip bir güzel korkutmuştu.


Bana takmıştı demiştim ya...Beni her gördüğünde tehditler savurmaya başlamıştı; "Benim kafamı bozma, seni döverim" gibisinden...Benim akıllı arkadaşım H  de olayı ciddiye almayıp "Döv ya, ben de yardım ederim" demeye başlamıştı..Ve bir gün aparttaki gerginliğe dayanamayan bir arkadaş, bütün kızları odasında topladı, gerginlik bitsin bahane, eğlence şahane olayı...X, önceki günden aldığı gazlarla yine aynı tehditleri savuruyordu.Tabi benim sevgili arkadaşım H, kendisini saygıyla anıyorum, yine gaz vermeye devam etti "Döv ya ne duruyorsun?!" diye...Akıllı ben de atıldım "Buradayım, gel döveceksen" diye..

"Senle mi uğraşacağım ben?!" diye elini savurdu ve arkasını  dönüp gitmeye başladı

Ben de hemen kafamı çevirip kızlarla lafa dalmaya başladım ve birden bir güç beni itti.Kendime geldiğimde odadaki dolaba yapışmıştım, gafil avlamıştı beni hain...Kızlar hemen çekti üzerimden X'i ama X hala tehdit savuruyordu!Bense daha büyük tehdide sahiptim şimdi...



"Yarın gidiyorum ve seni yurttan attırmak için yöneticiyle konuşuyorum.Bana saldırdığına herkes şahit!"dedim.

Aslında şikayet etme gibi bir düşüncem yoktu ama X, bu sözlerimden sonra bir daha benle uğraşmadı, uğraşamadı dönem de bitti zaten!Ve duydum ki yeni oda arkadaşlarına da aynı şeyleri yaşatmış.Tek kurban ben değilmişim yani :)


Bu olaydaki tek şansım iyi dostluklar oldu, dost dediğin böyle günlerde belli olur değil mi?:))


Not 1: Bunları hastalıkla dalga geçmek için değil, kaderimle dalga geçmek için yazdım

Not 2: Mit hakkındaki kitabı çekmecesinde gördüm ama beni kitaba yaklaştırmadı bile

Not 3: Kıza X, dedim çünkü olur da beni bulur diye korkuyorum malum ilk aday benim

Not 4: Şu an hatırlayınca bile ürperiyorum.O odada nasıl kaldım hala bilmiyorum... 

Not 5: Hikayedeki SN'den daha önce şurada bahsetmiştim.

Not 6:Artık o lanetli şehirde burger king var:))

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder