30 Haziran 2014 Pazartesi

Mim #6 - Penceremden..

Hayallerimdeki pencere, renk ve manzara bu şekilde
değil  ama tasarım bu şekilde :))

Saat akşam 9 civarıydı..Geçtim penceremin önüne, ilgimi çekecek birisini görebilmek umuduyla...Sonra birden onu gördüm...

Gecenin karanlığında, yaşadığı binadan bir hışımla çıktı, o genç kız..Suratı ifadesizdi, havanın sıcaklığına aldırmayıp koyu renk gömlek, altına jean pantolon giymeyi tercih etmişti;belki de apar topar evden çıktığı için ne bulduysa üzerine geçirmişti.Saçlarını özentisiz bir şekilde salık bırakmıştı.


Elinde sımsıkı tuttuğu mp3ü vardı bir de...Hızlıca onu cebine koydu, kulaklıkları kulağına taktı..Kimseyi duymak istemiyordu belli ki...Belki yalnız kalmak istiyordu belki de kaçmak istiyordu; birilerinden, bir yerlerden...Ama bunun için cesareti yoktu, sadece bir mp3 le ayrılmıştı yaşadığı yerden...Kaçmayı düşünse yanına bavullarını almadan çıkar mıydı o evden?Ya da bavullarını almayı düşünemeyecek kadar kırık mıydı içten?

Adımları giderek hızlandı genç kızın, hiçbir şey ilgisini çekmedi, gözleri sadece gideceği yol üzerindeydi..Çok geçmeden gecenin o karanlığında kayboldu...


Peki neydi onu böylesine mutsuz kılan?..

Mim için Düda'ya teşekkür ederim :) Bu mimin ben de benzer bir hatırası var...Hani eski yazılarımda "Kore delisi oda arkadaşım" diye bir oda arkadaşım vardı ya işte onla!Yazılarımı takip edenler bilirler, sürekli sulugöz olduğumu söyleyip dururum ama çok nadir birinin yanında ağlarım, sıkarım kendimi ağlamamak için... O zaman tam olarak neye üzüldüğümü hatırlamıyorum, tek hatırladığım kendimi ağlamamak için bütün gün tuttuğum ve akşam olduğunda ise dayanamayıp oda arkadaşımın yanında ağlamam... 

İşte o gün, ben ağlamaya başlayınca oda arkadaşım hemen odanın lambasını söndürdü ve kapıyı kilitledi, kimsenin gözyaşlarımı görmesinden hoşlanmadığımı iyi bilirdi.Apartın en üst katında oturduğumuz için  perdeyi sonuna kadar açtı..İçeri yalnızca sokak lambalarının ışıkları giriyordu.Ağlayan beni, dizine yatırdı ve saçlarımı okşamaya başladı, tıpkı bir anne gibi...Sonra bana neden ağladığımı sormadan konuşmaya başladı:

-Sawako, şimdi sokaktan bir kız geçiyor, tek başına..Sanırım korkuyor, hızlı hızlı yürüyor...Belki de kızgındır..
...
-Şimdi sokaktan bir çift geçiyor, sarmaş dolaşlar!Sanırım kız bizim aparttan,  hacı amca görmesin!..
...
Bu şekilde konuşmasına devam etti..Sonra ben neden üzgün olduğumu unuttum birden, hala da hatırlamıyorum :) O güne dair sadece üzgün olmam ve oda arkadaşımın üzüntümü bu şekilde yok etmesi kaldı aklımda...Böyle dostluklar lazım insanın hayatına...

Neyse..Duygusallığı hemen üzerimizden atıp birilerini mimleyelim değil mi?O zaman sizi mimliyorum gençler!Olaylara bir de sizin pencerenizden bakalım:) 

Misaki'nin Atölyesi (Bizim Misaki'nin yeni yeri :) )

Çelen'in Sazı

Ve bu mimi yapmak isteyen herkes mimli ! :)

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder