30 Haziran 2014 Pazartesi

Mim #6 - Penceremden..

Hayallerimdeki pencere, renk ve manzara bu şekilde
değil  ama tasarım bu şekilde :))

Saat akşam 9 civarıydı..Geçtim penceremin önüne, ilgimi çekecek birisini görebilmek umuduyla...Sonra birden onu gördüm...

Gecenin karanlığında, yaşadığı binadan bir hışımla çıktı, o genç kız..Suratı ifadesizdi, havanın sıcaklığına aldırmayıp koyu renk gömlek, altına jean pantolon giymeyi tercih etmişti;belki de apar topar evden çıktığı için ne bulduysa üzerine geçirmişti.Saçlarını özentisiz bir şekilde salık bırakmıştı.


Elinde sımsıkı tuttuğu mp3ü vardı bir de...Hızlıca onu cebine koydu, kulaklıkları kulağına taktı..Kimseyi duymak istemiyordu belli ki...Belki yalnız kalmak istiyordu belki de kaçmak istiyordu; birilerinden, bir yerlerden...Ama bunun için cesareti yoktu, sadece bir mp3 le ayrılmıştı yaşadığı yerden...Kaçmayı düşünse yanına bavullarını almadan çıkar mıydı o evden?Ya da bavullarını almayı düşünemeyecek kadar kırık mıydı içten?

Adımları giderek hızlandı genç kızın, hiçbir şey ilgisini çekmedi, gözleri sadece gideceği yol üzerindeydi..Çok geçmeden gecenin o karanlığında kayboldu...


Peki neydi onu böylesine mutsuz kılan?..

Mim için Düda'ya teşekkür ederim :) Bu mimin ben de benzer bir hatırası var...Hani eski yazılarımda "Kore delisi oda arkadaşım" diye bir oda arkadaşım vardı ya işte onla!Yazılarımı takip edenler bilirler, sürekli sulugöz olduğumu söyleyip dururum ama çok nadir birinin yanında ağlarım, sıkarım kendimi ağlamamak için... O zaman tam olarak neye üzüldüğümü hatırlamıyorum, tek hatırladığım kendimi ağlamamak için bütün gün tuttuğum ve akşam olduğunda ise dayanamayıp oda arkadaşımın yanında ağlamam... 

İşte o gün, ben ağlamaya başlayınca oda arkadaşım hemen odanın lambasını söndürdü ve kapıyı kilitledi, kimsenin gözyaşlarımı görmesinden hoşlanmadığımı iyi bilirdi.Apartın en üst katında oturduğumuz için  perdeyi sonuna kadar açtı..İçeri yalnızca sokak lambalarının ışıkları giriyordu.Ağlayan beni, dizine yatırdı ve saçlarımı okşamaya başladı, tıpkı bir anne gibi...Sonra bana neden ağladığımı sormadan konuşmaya başladı:

-Sawako, şimdi sokaktan bir kız geçiyor, tek başına..Sanırım korkuyor, hızlı hızlı yürüyor...Belki de kızgındır..
...
-Şimdi sokaktan bir çift geçiyor, sarmaş dolaşlar!Sanırım kız bizim aparttan,  hacı amca görmesin!..
...
Bu şekilde konuşmasına devam etti..Sonra ben neden üzgün olduğumu unuttum birden, hala da hatırlamıyorum :) O güne dair sadece üzgün olmam ve oda arkadaşımın üzüntümü bu şekilde yok etmesi kaldı aklımda...Böyle dostluklar lazım insanın hayatına...

Neyse..Duygusallığı hemen üzerimizden atıp birilerini mimleyelim değil mi?O zaman sizi mimliyorum gençler!Olaylara bir de sizin pencerenizden bakalım:) 

Misaki'nin Atölyesi (Bizim Misaki'nin yeni yeri :) )

Çelen'in Sazı

Ve bu mimi yapmak isteyen herkes mimli ! :)

25 Haziran 2014 Çarşamba

Don't Click / Mihakindong Youngsnag / 2011


Olay iki kız kardeşin etrafında gerçekleşmekte...Jung Mi, ablasıyla yaşayan liseli asi bir kızdır.Ablası onu okutabilmek için kendi eğitiminden vazgeçip evi geçindirme derdine düşer.Jung Mi, kolay yoldan para kazanabilmek için, ablasından habersiz maskeyle dans ettiği bir videoyu internete yükler ve bir kişinin yarı zamanlı bir işten kazanacağından daha çok para kazanır.

Ablası ise bu sırada bir dükkanda satış elemanı olarak çalışmaktadır ve sanal suçlarla uğraşan sevgilisi Joon-Hyuk'la ayrılmıştır.Bütün bunlar yetmiyormuş gibi kimden geldiği belli olmayan, taciz mesajları alır; biri onu gizlice kameralardan izlemektedir.Bu kişinin iş yerinde çalışan biri olduğunu düşünür ve işi bırakır.
  
Joon-Hyuk, Jung Mi'nin ablasıyla barışabilmek için Jung Mi ile konuşur.Jung Mi yardım edeceğini söyler ama tek bir şartı vardır; yasaklı videoları ona getirmesi...Joon-Hyuk, mecburen bu teklifi kabul eder ve yasaklı videoyu Jung Mi'ye getirir.Jung Mi hedefine ulaşmıştır, artık videoyu satarak para kazanabilecektir.Fakat videoyu açtıktan sonra her şey tuhaflaşmaya başlar.Çünkü video kara büyüyle bağlanmıştır ve onu izleyen herkesin ölümüne sebep olmaktadır..Peki Jung Mi bu kara  büyüden kurtulabilecek midir?


Film konusundan da anlaşıldığı gibi korku ve gerilim türünde...Fazlasıyla olumlu yorum almış ve beğenilmiş bir film...

Bana kalırsa abartıldığını düşünüyorum; öyle aman aman bir korkunçluğu yoktu, bir iki sahnede gerildim...Sanki biraz Halka'dan biraz da Paranormal Activity'den etkilenilmiş gibiydi..Bir de film aklımda bir sürü soru işareti bıraktı ve konusu amaçsızdı.Yine de zevk meselesi, izleyip izlememek size kalmış... :)

Bundan sonrası izleyenler için...


Konusu sizce de amaçsız değil miydi?Hani kızlar yüklese o videoyu, hayalet onlardan intikam almaya çalışsa daha iyi otururdu konu...Bir de izleyenler şu sorularıma cevap verirlerse sevinirim..

*Kızların annesi nerede?Onları terk mi etmiş?
*Babaları yurt dışında çalışıyor da neden kızlar böylesine ciddi bir problem olmasına karşın onu arama gereği duymuyorlar?
*Jung Mi'nin ablası en başta videoyu izlememesine rağmen izleniyordu.Kim, neden izliyor?
*Bir de Allah aşkına hayaletin ailesinin birden ölüp gitmesi komik değil miydi?

16 Haziran 2014 Pazartesi

Hot Young Bloods / 2014


Filmin konusu 1980'li yıllarda Kore'de bir lisede geçmekte..Aynı okulda okuyan öğrencilerin arkadaşlıklarını, aşklarını, düşmanlıklarını konu almakta..

Lee Jong Suk burada; Kang Choong Gil adıyla esas erkek rolünde ve tam bir casonova!:)) Hayır, sakın öyle cool bir şey hayal etmeyin; fazlasıyla korkak bir rolde!Ama bu korkaklık bile onu amacından vazgeçirmez.. Amacı, okuldaki kızları baştan çıkarmaktır ve onlarla tek tek çıkmaktır..



Yeong Sook ise okulun kız çete gurubunda lider, değil bir kız bir erkek bile yaklaşamaz ona...Her ne kadar sert bir mizaca sahip olsa da aşıktır.Kime mi?Tabi ki okulun casonovası, Kang Choong Gil'e...Sabırla bekler, Kang Choong Gil diğer kızları kandırdığı gibi onu da kandırsın diye ama Kang Choong Gil hiç oralı olmaz..Hatta her gün başka bir kızla geçer Yeong Sook'un önünden...Yeong Sook, bakar iş olacak gibi değil Kang Choong Gil'i davet eder buluşmaya ama Kang Choong Gil gelmez..


Üstüne üstlük bu sıralarda okula güzel ve narin yeni bir öğrenci gelmiş ve Kang Choong Gil ona gönlünü kaptırmıştır.Zaten zorba erkek çete lideri de bu ilişkiye karşıdır..Anlayacağınız dünya Yeong Sook'un bu aşkına karşıdır...Peki Yeong Sook aşkından vazgeçecek midir?

Ya Yeong Sook'u seven erkek çete lideri onları rahat bırakacak mıdır?
Sizi bu sorularla baş başa bırakıp kaçıyorum!Gerisini siz düşünün! :)) 



Not:Film romantik-komedi, bazense dram tadında...Siz sormadan söyleyeyim; mutlu bitiyor!Kime göre neye göre mutlu olduğunu söylemeyeceğim!İyi seyirler! :D
Not 2: Replikleri ve resimleri kaldırmak zorunda kaldım idare edin :)





13 Haziran 2014 Cuma

Bornpretty: İlginizi çekebilecek her ürünün yer aldığı site..




Bornpretty'i artık duymayan, görmeyen, bilmeyen var mı bilmiyorum ama hem sorulduğu için hem de çok sevimli bir site olduğu için yazmaya karar verdim.. :) Tabi yazmaya karar vermemde Koreli ünlülerin kullandığı aksesuarların da sitede yer almasının büyük bir etkisi var :))

Siteden bahsedecek olursam Bornpretty, içerisinde farklı birçok ürün barındıran bir site; kıyafetinden, aksesuarına, makyaj malzemesine, telefon kaplarına neredeyse her şey var sitede ve ürünlerin hepsi birbirinden çekici!Bir de site tarafından izleyicilerime özel %10 indirim kodu olunca her şey daha güzel gözüküyor :)) Şöyle ki alışverişlerinizde SBET10 kodunu girdiğinizde alışverişinizin üzerinden %10 indirim yapılıyor. 




Siteye göz atmak için tıktık.

Sitede birçok ürün var ama ben bu yayında ünlülerin kullandığı birkaç ürüne yer vereceğim.

Mesela  T-ara üyesi Jiyeon'un çilek şeklindeki bu saç kıvırıcıları;

Ürünün linki için tıktık.


You came from stars  dizisinde rol adıyla Song Yi'nin taktığı, saçını şekilden şekile sokan o saç bandı..

Ürünün linki için tıktık.










*Suzy'nin resimdeki gözlükleri için tıktık.



*Ve o "V" şeklindeki kolye...

Ürün için tıktık.

*Sitede peruk bile var..Peruğu ne yapacağız Sawako demeyin, rengini beğendim..Olur da bir gün saçlarımı tekrar bir renge boyamak istersem örnek olarak burada dursun istiyorum :)) Ürünün linki için tıktık.


*Kedi kulakları şeklindeki taçları unutmamak lazım! Neredeyse bütün dramalarda, kliplerde yer alıyor..Sanırım bir T-ara klibinde de yer alıyordu :)
*Ve renkli saçlar!Bunun Kore'yle alakası yok; bir zamanlar saçımın bir kısmını maviye boyatmak istemiştim ama babam karşı çıkmıştı :) Belki ilginizi çeker, renkli saçlar için tıktık.




Ve renkli saç tebeşirleri fiyatları şu an indirimde 1.27$ ...Renkli saç tebeşirleri için tıktık :)



Not: Sitenin, sadece Türkiye için ücretsiz kargo gönderimi yok, kargo ücreti  3$..Site çalışanlarından Jenny'e ulaşıp bu durumu sorduğumda Türkiye'deki gümrük denetimin sıkı olduğunu, bu yöntemle kargo takip nosunun verilip takip edilebileceğini söyledi.Ayrıca kargo takip nolu ürünlerin de daha kısa sürede geldiğini eklemeliyim :) 


Alışveriş yapmak isteyenler için: "Nasıl alışveriş yapılır?"

Öncelikle almak istediğiniz ürünün sayfasına ve oradan Add to Cart yazısına tıklayın.Alışverişinize devam etmek istiyorsanız başka ürünleri de sepetinize bu şekilde ekleyebilirsiniz.Sipariş edecekleriniz bittiğinde sepet işaretinin yanındaki ok tuşuna, oradan View Cart'a tıklayın..



Burada sepetinize eklediğiniz ürünler ve sayıları gösterilecek.Alışverişinize devam etmek için Checkout'a tıklayın.



Burada kargo ücretinin 3 $ olduğunu göreceksiniz,  % 100 teslim garantisiyle... 






Bir sonraki aşamada Coupon Code yazan yere " SBET10 " yazın ve Apply tuşuna basın.



Apply tuşuna bastıktan sonra alışverişinizin üzerinden %10luk bir indirim kazanacaksınız ve toplam ödeyeceğiniz miktar düşecek.Alışverişinizi tamamlamak için Submit Order seçeneğini tıklayınca site sizi paypala yönlendirecek ve alışverişiniz tamamlanacak...

*Her defasında sorulduğu için söylüyorum, paypal internet üzerinde hem yurtiçi hem yurtdışı ödemelerde en güvenilir sistem.. :)


Siteden kozmetik, kıyafet alışverişi yapmak istiyorsanız ve merak ettiğiniz şeyler varsa bana bogurtlenrecelimiz@gmail.com adresinden ulaşabilirsiniz..


Mutlu alışverişler! 


Olur Mu Olur...Hürriyet'in Koca Bir Sayfası Yapı Kredi Playli’nin Olur.

Yapı Kredi’nin genç kartı Play, bir kez daha “Olur mu olur” diyor ve herkese Hürriyet’te tam bir sayfa yazıyazma şansı sunuyor.
Yapı Kredi’nin gençyüzü Play, “Olur mu olur” diyerek bu sefer de 7 Play kullanıcısına Hürriyet’te gazetecilik yapma fırsatı sunuyor. Gençlerin sınır tanımayan hayallerine ilham olan Yapı Kredi Play sayesinde, Hürriyet Dünyası’nın popüler kalemlerinden İzzet Çapa, Sibel Arna, Onur Baştürk, Ahmet Can, Ömür Gedik, Cengiz Semercioğlu ve Bilgin Gökberk’in koçluğunda 7 Play’li gazeteciliği deneyimliyor. Playliler gazetecilerle birlikte bir gün geçirme ve yaşadıklarını kendi hazırladıkları haber ile  Hürriyet’te tam bir sayfa yayınlatma şansına sahip olacak.
Türkiye’nin en ünlü kalemlerinden biri ile tanışarak yazarla röportaja gitmek veya film üzerine sohbet etmek ya da 3 büyük takımdan birinin antremanına giderek futbolcularla tanışmak ve de üstüne bu deneyimleri Hürriyet’e yazabilmek için tek koşul her bir yazar için belirlenen hashtag’e en yaratıcı tweet’i atmak olacak. Atılan tweetler arasından birinciyi ise bizzat yazarın kendisi seçecek. Ayrıca, en yaratıcı tweet’in sahibi Hürriyet binasında yarım gün geçirerek ünlü yazarların çalıştığı atmosferi görme şansı yakalayarak sınır tanımayan hayallerine de kavuşmuş olacak.
Her hafta bir yazar ile devam edecek yarışma 6-12 Haziran arasında İzzet Çapa ile başladı. 13 Haziran’da Onur Baştürk ile devam ediyor.
Twitter üzerinden #benceeğlence hashtagiyle ve de Facebook Play sayfasındaki uygulama üzerinden katılım yapılabilen yarışmanın detaylarına YapiKrediPlay facebook sayfasından ve olurmuolur.com.tr adresinden ulaşılabiliyor.
Bir boomads advertorial içeriğidir.

12 Haziran 2014 Perşembe

İyi ki doğdum!

11 Haziran yani dün benim doğum günümdü..Tamam tamam iyi ki doğdum!


Geçmişe dönüş...Buğulu gözler...


Bundan yıllar önce, sanırım 15 yaşında falandım, 4 arkadaşımla evde doğum günümü kutluyordum.Hazirandı ama hava berbattı; öyle ki dışarıda fındık büyüklüğünde dolu yağıyordu..Arkadaşlarımla pastamı yeyip doğum günü tebriklerimi kabul ederken birden babam aradı.


İşte! dedim..Babam doğum günümü unutmadı ve kutlamak için telefonla arıyor!

Konuşmalar;


-Efendim baba...


-Sawako burada çok kötü dolu yağıyor.Orada da yağıyor mu?

Hönk?! 


-Evet baba...


-Arabaya bak bakalım sağlam mı?Dolu çok büyükse üzerine battaniye örtün..Hadi akşam görüşürüz

..

Ve telefon kapandı.Tabi ben ciddiye almadım bu durumu..


Babam kesinlikle dalga geçiyordu, bu onun huyuydu ve akşam bana sürpriz yapacaktı...


Sonra mı ne oldu?Babam eve her gün geldiği gibi geldi.Unutmuştu yani... Söyleyince de neden hatırlatmadığımı sormuştu.Hatırlaması gereken sensin diye trip attım senelerce...



Dikkat bundan sonrası geçmişe özlem içerir; bazılarının benzer duygular hissettiği yazar, bazılarının ağzına terlikle vurmak isteyeceği yazar, bazılarının da bunamış dediği yazar olabilirim! 


Ve artık babam, doğum günümü asla unutmuyor.Ama ben unutmak istiyorum! 




Tamam kabul ediyordum ailemle her tartışmamda "Bir gün 18 olacağım o zaman göreceksiniz, kanunen reşit olacağım, özgür olacağım" derdim.


18 olduğumda ne mi yaptım?


Oturdum bir güzel pastamı yedim ve hayat olduğu gibi devam etti.Reşit olmuştum ama hiçbir değişim olmamıştı, hani o asi tavırlar 18 olsak bile işe yaramıyormuş onu anlamıştım..Zaten üniversite falan derken kendi çapımda özgürlüğümü de yaşamadım değil..Güzeldi ama hayallerimdeki gibi sırtıma bir sırt çantası alıp dünya turuna çıkamadım..Hem nasıl çıkacaktım ki?Tek başına?Sawako?Hayallerin de bir sınırı olmalıydı değil mi?

Neyse..Çok çabuk geçti yıllar ve bir baktım 20li yaşlara adım attım!Birden korku sardı beni, artık büyüdüğümü yavaş yavaş anlamaya başlamıştım.Korkutucuydu..İlk başlarda hep 19 dedim yaşıma, kabullenemedim bir türlü 20 olduğumu...Sonra bir baktım 21,22,23 ve 24!Yıllar çok çabuk geçti...


17'den sonra 18 olmak için beklediğim 1 yıl bana bir ömür gibi gelmişken, bu 4-5 yıl sanki bir dakika bile almamıştı...İşte bu korkutucuydu!Hem de hayatımı tam rayına oturtamamışken bir şeyler şekillenememişken böyle olması çok korkunçtu...Halbuki ne çok özenirdim 20li yaşlardakilere, nedense çok havalı gelirdi biri yaşını "24" diye söylediğince...

Davulun sesi uzaktan hoş gelirmiş işte...Yaş 24! Bir ton sorumluluk var üzerinde istesen de istemesen de...Bir havası da yok yaşın, tersine korkuları var; "Ne olacak bundan sonra diye?..."



Hani bir şeylerin değeri kaybedilince anlaşılır ya ben de şimdi anlıyorum bir şeylerin çocukken güzel olduğunu...Büyümenin sanıldığı gibi matah bir şey olmadığını...Her şeyin, gülümsememin bile o zaman içten olduğunu...Babamın sürekli Pollyanna gibi düşün derken,neden birden en kötüsüne hazırlıklı ol demeye başladığını...

Neyse... İyi ki doğdum değil mi?O zaman hep birlikte nice yıllara...

Not: Doğum günüm aklıma gelmesin diye kimseye hatırlatmadım ama nedense herkes bana bir gün öncesinden defalarca hatırlattı..Google'da amblem pastalarla donatıldı, arkadaşlarım aradı, yanıma geldi... Yani kaçamadım gerçeklerden ama yine de hatırlanmak güzeldi..



Not 2: Kendimi 30 lu yaşlarda düşünemiyorum, daha sonrasında hiç düşünemiyorum.Şimdi anlıyorum komşumuz X teyzenin, 10 senedir nasıl 39 yaşında olduğunu..


7 Haziran 2014 Cumartesi

Çinden Ucuz Alışveriş :Miniinthebox


Bir süredir alışveriş yapmak için yeni site arıyordum  ve karşıma Miniinthebox çıktı. Siteden bahsedecek olursam;Miniinthebox Çin menşeli bir milyoncu tarzı bir site..Sitenin içindeki ürünlerin neredeyse hepsi çok uygun fiyata, ayrıca freeship özelliği var.Yani ne kadar alışveriş yaptığınız önemli olmadan ücretsiz kargoyla size gönderim yapıyorlar.
Ben siteden yaklaşık 5-6 $lık alışveriş yaptım ve ürünler elime 35 gün sonra ulaştı.Zaten siteye mail attığımda ürünlerin gelmesinin 40 günün bulabileceği söylenmişti.

Ek bilgi; 35 $ ve üzeri alışveriş yapınca ürünler elinize daha hızlı ulaşıyormuş :)

Bunlar aldıklarım...








Kedili kalemlere bayıldım, pilot kalem tarzında..O mavili şeyler de annem için, horlamayı engellediği iddia ediliyor sitede ama annem uyur uyumaz çıkartıp attığı için  işe yarayıp yaramadığını bilemiyoruz.. :)


Kedili kalemler için tıktık.
Uçlu kalem için tıktık.
Horlamayı engelleyen şey için tıktık.


Aslında siteden daha fazla alışveriş yapacaktım; fakat forumlarda olumlu yorumlar olmasına karşın bloglara yorum yapanların hepsi kargonun gelmediğinden şikayet ediyorlardı.Ben de sepetime eklediğim güzellikleri birbir çıkardım ve sadece birkaç kalem aldım.Keşke daha fazla alışveriş yapsaymışım.

Benim burada sitemim paket eline ulaşmadan önce yorum yapan kişilerin ulaştıktan sonra herhangi bir bilgi vermemesi...Her ne kadar böyle bir sorunla blogumda karşılaşmasam da alışveriş yapmak isteyen beni kötü etkiledi..Neyse bir dahaki sefere artık :(


Kargonun kutusu, geldiğine inanmayanlar için ..








Bunlar da almak istediklerim, sepetimden çıkardıklarım;




*Bu kalemlerin her birinden birer adet almayı istemiştim çok güzel değiller mi?


1 numaralı kalem için tıktık. 
2 numaralı kalem için tıktık. 
3 numaralı kalem için tıktık.
4 numaralı kalem için tıktık.





*Bu bardak altlıklarından 4 adet alacaktım,  en çok da bunları çıkardığım için üzüldüm :(

Bardak altlarına bakmak için tıktık.


*Ve  desenli bantlar...Hepsi çok güzeller...Ben siparişimi 1 numaralı bantta kullanmayı düşünmüştüm...

1 numaralı desenli bant için tıktık. 
2 numaralı desenli bant için tıktık. 
3 numaralı desenli bant için tıktık. 




*Evde bulunan chopsticklerin hepsi ahşap olunca bir iki çift de metallerden almak istemiştim, zaten bu fiyata başka bir yerde bulmak imkansız gibi bir şey..Ben 2 ve 4 numaradan almayı planlıyordum.

1 numaralı chopstick için tıktık.
2 numaralı chopstick için tıktık.
3 numaralı chopstick için tıktık.
4 numaralı chopstick için tıktık.
5 numaralı chopstick için tıktık.






*Ve mandallar, evett mandallar...Hani şu Kore dizilerinde kızların saçlarında gördüğümüzün daha sevimlisi... :( 




Saçıma mı takacaktım yoksa kağıt mı tutturacaktım bilmiyorum ama ben 4 numaralı olanı almak istiyordum.

1 numaralı süslü mandal için tıktık.
2 numaralı süslü mandal için tıktık.
3 numaralı süslü mandal için tıktık.
4 numaralı süslü mandal için tıktık.
5 numaralı süslü mandal için tıktık.






*4 numaralı bileklik benim alacağım modeldi, aslında 5 numarayı da sevmiştim :)


1 numaralı bileklik için tıktık.
2 numaralı bileklik için tıktık.
3 numaralı bileklik için tıktık.
4 numaralı bileklik için tıktık.
5 numaralı bileklik için tıktık.






*Bir de bu kablo sarıcısını, kaybolan mp3 üm için istiyordum alamadım, mp3 üm de hala kayıp yastayım :(

Kablo sarıcı için tıktık.



*Ürünler geldikten sonra, sitenin güvenli olduğunu anlayan arkadaşlarım da bir ton telefon kılıfı ekletti favorilerime, bir sonraki siparişimde beraber alalım diye...Hayır nasıl karar verecekler o kadar kap içinden hala anlamış değilim :)


Böyle 7 8 sayfa dolu :)


İphone 5 / 5 s için kılıflar, kaplar


Sponge Bob kabı için tıktık.

Heirs ten hepimizin bildiği düşkapanı kabı için tıktık.
Baykuş desenli kılıf 1 için tıktık.
Beatles kabı için tıktık.
Makyaj fırçaları kabı için tıktık.
Dondurma kabı için tıktık.
Tavşanlı kılıflar için tıktık.
Çift bestfriend kılıfları için tıktık.
Patates kızartması kılıfı için tıktık.
Sevimli baykuş kılıfı için tıktık.

Samsung Galaxy 5  için kılıflar

Düş kapanı kabı için tıktık.
Düş kapanı kabı 2 için tıktık. 
Baykuş çift kap için tıktık.

Hepsini yazamayacağım üşendim...Neyse bunlar da benim beğendiklerim ayrı dursun kalabalıkta kaybolmasın:))

Kuş desenli soft kılıf için tıktık.
Ayıcık desenli sevimli kap için tıktık.


Hepinize mutlu alışverişler, merak ettiklerinizi çekinmeden sorabilirsiniz.. Çekiniyorsanız da maille ulaşabilirsiniz..Sevgiler..:)


Not 1: Siteden makyaj malzemesi almanızı önermem, bu konuda herhangi bir sorumluluk da kabul etmem.


Not 2: Birkaç tane daha denemek istediğim site var, ondan sonra bu siteden alışveriş yapmak için geri döneceğim:))

Not 3: Adres yazarken lütfen posta kodunu falan yazmayı unutmayın, internetten adresin ne şekilde yazılacağına bakabilirsiniz..Bir de İngilizce yazmanıza gerek yok adresi, sadece Türkiye yerine Turkey yazın, zaten Türkiye'ye geldiğinde dağıtımı Türkler yapıyor :) Sürekli sorulduğu için söylüyorum kapıda ödeme imkanı yok, zaten yurtdışı alışverişlerin hiçbirinde bu durum yok.. :)


Ekleme;

Siteden bana 3 ayrı sitede kargo deneyimlerimi paylaşmam için mail gelmişti, ödül olarak da 3 farklı hediyeden birini seçmem istendi.Yorum yaptıktan sonra seçtiğim hediyenin stoklarda olmadığını öğrendim ve diğer iki hediyeden birini seç dediler.Ben de diğer iki hediyeyle ilgilenmediğimi mümkünse bardak altlıklarından göndermelerini rica ettim ve cevap atmadılar ama 5 gün sonra evime hızlı kargoyla onları gönderdiler!Sonunda bardak altlıklarıma kavuştum :))


3 Haziran 2014 Salı

He was Cool / 2004


Ji Eun Sung, sürekli kavgadan kavgaya atılan asabi bir liselidir.Kavga konusunda o kadar iyidir ki liseler arasında adını bilmeyen yoktur,1 kişi dışında; asıl kızımız Han Ye Won...


Birgün Ji Eun Sung  yolda gidiyorken zorbaların elinden  Doil Kız Lisesinde okuyan 2 kızı kurtarır fakat kızlardan hiç hoşlanmaz ve akşam Doil Kız Lisesinin okul sitesine  girip onlar hakkında tehdit mesajı bırakır.

O sırada bilgisayarda olan ve Doil Kız Lisesinde okuyan Han Ye Won, kendisini ilgilendirmeyen bu mesajı görür ve Ji Eun Sung'un kim olduğunu bilmeden siteye ona kafa tutan bir mesaj bırakır.

kore diziizle kore dizi kore dizi seyret yeni kore dizileri

Mesaj attıktan sonra kendini kahraman gibi hisseden Han Ye Won, ertesi gün hiç beklemediği bir anda tanımadığı bir numara tarafından aranır.Arayan Ji Eun Sung'dur ve oldukça sinirlidir.




 Ji Eun Sung, Han Ye Won ile karşı karşıya gelmek istiyordur, internete yazdığı mesajı ona ödetmek için..Ama Han Ye Won'un onla yüz yüze gelmeye hiç niyeti yoktur; biraz korkusundan biraz aptal cesaretinden aramalara cevap vermemeye karar verir.


Hatta hayatına devam ederek hiçbir şey olmamış gibi kuaföre gider.Kuaförde uyuyakaldığı anda telefonu yine çalar ve uyuklamanın verdiği etkiyle telefonu açar.Tabi ki arayan Ji Eun Sung'dur ve yine aynı tehditleri savuruyordur ama bu sefer farklı bir şey olur; bizim korkak ama korkusuz asıl kızımız Han Ye Won, telefonda olmanın verdiği rahatlıkla  Ji Eun Sung'a bağırır.



Fakat hesaba katmadığı bir şey vardır; Ji Eun Sung'un aslında kuaförde yan masada olduğu gerçeği...Asıl kızımız için geriye tek bir çare kalmıştır; kaçmak...











Han Ye Won kaçsa da sadece o gün için kendini kurtarır.Çünkü Ji Eun Sung'un pes etmeye hiç niyeti yoktur ve Ji Eun Sung bir sonraki gün Doil Kız Lisesinin kapısında bekler.


Çıkış yolları kapanan Han Ye Won için tek şans kalmıştır, bahçe duvarından atlamak...Fakat evdeki hesap çarşıya uymaz.. Hooop Han Ye Won, duvarın arkasındaki Ji Eun Sung'un üzerine düşer.









Han Ye Won, yaşadığı olayın şokunu atlatamadan 2. bir şok daha yaşar.Bu  Ji Eun Sung'un ilk öpücüğüdür ve sorumluluğunu alması gerekiyordur.Peki bundan sonrası 

ne olacaktır?


Film aslında seneler önce izlediğim ve tekrar izlemekten sıkılmadığım harika yapımlardan biri...İzlerken bol bol gülecek bazense hüzünleneceksiniz.Kesinlikle izlemelisiniz :)



Hala izlemekte kararsızsanız...


Filmde asıl kızımız Han Ye Won'un ailesine bayıldım!Aniden ortaya çıkmalar sonra tuhaf tuhaf geriye gitmeler..Ama en beğendiğim kısım Han Ye Won'un  ispiyoncu kardeş rolünde olduğu kısımdı:D Abisini annesine ispiyonlamakla kalmıyor, hem de tahta kürek gibi şey vererek işini sağlama alıyordu :))



Bir de Ji Eun Sung'un şu sözlerine çok güldüm:))Genelde bayanların cümlesi olurdu bu replikler :))


Böyle bir duygusallığı unutmak da olmaz :)) Beraber uyumanın Ji Eun Sung'cası :))