11 Ekim 2013 Cuma

The Heirs / The In Heritors /2013!!!


Kim Tan, abisinin altında ezilen ve ailede kimsenin umursamadığı, bu yüzden yurt dışına okumaya gönderilmiş bir öğrencidir.Hatta abisi açıkça ona geri dönmemesini söyler.Bunda babasının metresinden oğlu olması da etkin bir rol oynamaktadır.





Young Do ise beklentiği gibi, biraz kaba olacak ama, bildiğimiz pislik tiplerden biridir.Karşısına çıkan  güçsüzleri hem bedensel gücüyle hem de parasal gücüyle ezer ve bu durumdan zevk alır.



Kabalıkta sınır tanımayan Young Do, verdiği motorsiklet siparişi için bir mağazaya gider.Buraya yarı zamanlı çalışan liseli Cha Eun Sag-asıl kızımız- gelir.Mağazadaki adamların asılmaları üzerine kızımız artistik bir hareketle cebinden telefonunu çıkarır ve polisi arar.Bunun üzerine adamlar korkar bahşiş bile verirler.Kızın bu hareketi korkunç pislik ama kesinlikle ilerleyen bölümlerde beni kendine hayran bırakacak Young Do'nun dikkatini çeker.



Bu sırada kızımız işine dönmüş ve çalışıyordur.Kafeye çocukluk arkadaşı Yoon Chan Young, gelir asıl kızımız için şemsiye getirmiştir.Hayır düşündüğünüz gibi değil asıl kızımıza hiçbir ilgisi yok tersine ağzına terlikle vurulası bir sevgilisi vardır.Sevgilisinin asıl kızımızı kıskanıp çekiştirmesiyle mekandan uzaklaşırlar.



Asıl kızımız, işten çıktığı gibi yağmur yağmaya başlar ama şemsiye bir türlü açılmaz.Düş kapanı adlı tuhaf bir mağazanın önünde durur ve birden şemsiye açılır.Daha sonrasında bu mağazayla ilgili şeyler olursa hiç şaşırmam!Bu arada asıl kızımızın annesi dilsizdir ama oldukça akıllı bir kadındır.Tan imparatorluğunun mutfağında çalışır.Ablası da Amerika'da okumaktadır ya da öyle sanılmaktadır-en son bir sarışın erkek tarafından evden kovuluyordu-.Ama nedendir bilinmez ailesine evleneceğini söyler ve zavallı annesi tüm parasını ona yollamayı düşünür.Tabii düğüne de sırf onu utandırmamak için gitmeyeceklerdir.Bu durumu asıl kızımız kabullenemez ve parayı elden verip düğüne gideceğini söyler.



Unutmadan bizim kendini beğenmiş,tehlikeli ama benim ilerde bir şey olacak da seveceğim karakter olan Young Do'nun babası tanıdığı Rachel adlı kızın-aynı zamanda Kim Tan'ın nişanlısı- annesiyle evlenecektir.Young Do burada patavatsızlık edip gelecekteki kız kardeşinin tam onun tipi olduğunu söyler ve hoooop babasından bir yumruk yer.Üzülmeyin dostlar bu sahnede bunu hakketti!



Bu arada asıl kızımız aklına Amerika'ya gidip geri dönmemeyi koymuştur ki haklıdır da ablası orada çatır çutur asıl kızımızın parasını yiyerek keyif yaparken asıl kızımız neredeyse bütün gün çalışmaktadır.Eve gelip annesine ablasının düğününe gideceğinden bahsederken annesinin yazdığı notları görür ve üzülür-o ablayı bulup işkence yapmak istiyorumm!-.Ama bu üzüntü bile asıl kızımızın gitmek istemesine engel olamaz, gidecektir ve durumunu düzeltip geri dönecektir.



Asıl kızımız cesaretini toplayıp Kaliforniyaya gelir.Uçaktan inmiş araç bekliyorken pat Kim Tan'ın nişanlısı Rachel ile karşılaşır.Rachel, Kim Tan tarafından umursanmamış fakat her şey yolundaymış gibi annesiyle konuşurken asıl kızımızı duruma kulak misafiri olur.Daha sonrasında Rachel çirkefleşip ona gülüp gülmediğini sorar-bu kıza gıcık olacağımı söylemiştim!!!-.Asıl kızımız ilk önce Japon taklidi yapar ama Rachel yemez.Sonrasında özür dileyip ayrılır.Asıl kızımız bir elinde bavul bir elinde harita ablasının yaşadığı evi arar ve bulur.Kapıyı yarı çıplak bir adamla bir kadın açar.Asıl kızımız eve girdiğinde her yerin pislik içinde olduğunu görür ve de ablasının hem okumadığını hem de bekar hayatı yaşadığını öğrenir.Ablasının birlikte yaşadığı adamdan çalışma adresini alarak ablasının çalıştığı kafeye gider, dışarıdan onu izler.



Hiçbir şey beklediği gibi değildir.Kim Tan da bu sırada o kafede müşteridir, asıl kızımızın ruh halini dikkatli bir şekilde izler, hemen meyvesuyu ya da icetea ne olduğunu kestiremedim neyse konumuz bu değil ondan bir fırt alır, gözlerini ayırmadan...Bu durum asıl kızımızın ablasının da dikkatini çeker, baktığında ise küçük kız kardeşini dışarıda görür.Hepiniz üzüldüğünü düşündünüz değil mi?Hayır üzülmez tek düşündüğü şey paradır!Parayı alıp kaçar...



Asıl kızımız dağılmış bavuluyla sokağın ortasında kalakalır.Bitti mi sanıyorsunuz hayır bitmedi!Kim Tan'ın aptal arkadaşı Jay, asıl kızımızın bavulundaki fasulye tozunu esrar olduğunu düşünür ve alıp kaçar.Sonrasında aptal bunu ağzına tıkar ve neredeyse ölme tehlikesi geçirir.Çünkü alerjisi vardır.Apar topar hastaneye gelirler.



Ama asıl kızımızın peşini aksilikler bırakır mı hayır bırakmaz!Polis fasulye tozunu araştırmaya karar verir ve asıl kızımızın ev adresini sorar.Kim Tan, asıl kızımızı korumak için artistik bir şekilde gelir ve kolunu asıl kızımızın boynuna atıp sevgilisi olduğunu söyler.Asıl kızımızın pasaportuna el koyulur.Asıl kızımız mecburen ablasının olduğu eve gider ama evde kimse yoktur.Kim Tan'ın gerçekçi konuşmalarına rağmen aldırmayıp orada bekleyeceğini söyler ve Kim Tan gider.



Biraz süre geçince asıl kızımızın korkusu daha da artar.Çaresiz oturduğu yerden kalkar, nereye gideceğini bilmeden veeee Kim Tan arabayla geri dönüp asıl kızımızın yanına yanaşır:

"Benim evime gelmek ister misin?" der ve 1.bölüm biter...




Diziye başlar başlamaz bayıldım.İlk yayınlandığı gün bazılarının dizi hakkında sıkıcı, Min Ho berbat oynamış, ingilizcesi kötü v.b. yorumlar yaptığını gördüm.Açıkçası izlerken ingilizcesi hiç dikkatimi çekmedi, sanki o anda dizideymişim gibi hissettim.Her şeyi kenara bırak alışılmışın dışında konuşu var, aaa ben bunu daha önceki şu Kore dizisinde görmüştüm demedim.İnternetimin -Allah seni bildiği gibi yapsın ttnet- defalarca kesilmesine, videonun defalarca donmasına rağmen sabırla bekleyip izledim ve izlerken de keyif aldım.Bence izlemelisiniz;)




Hiç yorum yok:

Yorum Gönder